Tarihçe

Yaklaşık seksen yıl önce Dr. Fahrettin Kerim Gökay’ın öncülüğünde kurulan ve çeşitli yayınlarla toplumda ruhsal hijyenin önemini anlatmaya çalışan Akıl Hıfzıssıhası Cemiyeti ile; yakın zamanda kaybettiğimiz Dr. Faruk Bayülkem’in öncülüğünde 1962’de kurulan ve ülkemizde ruh hastalarının rehabilitasyonuna önemli katkılarda bulunan Ruh Hastalarını Readaptasyon Derneği’ ni gönlümüzde tutup bir yana koyarsak; Türkiye’de doğrudan şizofreni ile ilgili faaliyet gösteren ilk sivil toplum kuruluşu  İstanbul Şizofreni Dostları Derneği’dir.

1996’da Dr. Fatih Altınöz ve Dr. Ercan Kesal’ın önderliğinde kurulan bu dernek federasyonlaşmaya giden süreçte çok değerli bir başlangıç noktası oldu ve ulusal/uluslararası pek çok etkinliği gerçekleştirdi.

Bu ilk derneği izleyerek İzmir, Ankara, Manisa, Kocaeli, Bursa gibi pek çok şehirde ardı ardına şizofreni dernekleri oluşturuldu.

Doksanlı yılların ikinci yarısında İstanbul’lu şizofreni dostları ilk şizofreni sivil toplum örgütünü kurduklarında, onlara omuz verirken hepimiz aynı amaçların çevresinde bütünleşmiştik.

Şizofreni hastalarının ve diğer ruhsal hastalıkların tedavisini, rehabilitasyonunu, hasta ve hasta yakınlarının dayanışmasını ve toplumun desteğini sağlamayı; hastaları toplum dışına iten damgalayıcı anlayışlara karşı mücadele etmeyi, hastaların yasal hakları konusunda bilgilendirme çalışmaları yapmayı ve şizofreni ile ilgili bilimsel çalışmalara destek vermeyi; hasta ve hasta yakını olarak hastalıktan etkilenen bireylerin moralini olabildiğince yüksek düzeye çıkarmayı ve devam ettirmeyi; hastalığın sebep olduğu işgücü/emek, üretim, zaman ve diğer ekonomik değer kayıplarını en aza indirmek, kişilerde ruhsal, fiziksel ve sosyal iyilik halinin oluşumuna katkı sağlayarak toplumsal fayda oluşturmayı hedeflemiştik.

Aradan geçen on beş yıl içinde, hastaların hastane ve ev bakımı dışında da sosyal yaşama uyum sağlayabilmeleri ile ailelerin de ortak sorunlar etrafında bir araya gelebilmeleri ve yardımlaşma, paylaşım ve dayanışma için örgütlü davranmayı yönlendirmek ve toplumsal kaynakları harekete geçirmek için uğraş verdik.

Hasta ve hasta yakınlarının sorunlarını rahat bir ortamda tartışıp çözümler üretebilmelerini sağlamak, yararlı olacağı düşünülen çeşitli uğraşı, eğlence ve aktiviteler düzenlemek için çabaladık.

İlaç tedavisi ve ruhsal-toplumsal tedaviler, sosyal güvenlik ve sosyal yardım hakları konusunda bilgilendirmeler yapıp çözümler üretmek, hastaların iş eğitimine destek vermek, sosyal ve mesleki rehabilitasyon konusunda çalışmalar yapmak için didindik.

Bireysel ve giderek toplumsal ruh sağlığı için şizofreni ve diğer ruhsal hastalıkların utanılması ve saklanması gereken hastalıklar olduğu düşüncesini toplum zihninden silerek hastalığın gizli seyir ve varlığını engellemeye yönelik çalışmalar yapmak için uğraştık.

Toplumun hastalara karşı anlayışlı, ilgili, duyarlı, şefkatli, sabırlı ve vicdanlı bir tutum edinmesini sağlamak, hastalık hakkındaki önyargı, damgalama ve yanlış bilgileri yıkmak için sabırla gayret sarf ettik.

Bu süreçte yürüttüğümüz ortak çaba 2006 yılında bizleri Şizofreni Dernekleri Federasyonu çatısı altında birleştirdi.