Mavi At’ın öyküsü her an yeniden yazılırken ve ilk öyküsüne yeni anlamlar, renkler katarken düşünüyorum da belli bir süre Mavi At Kafe’de  çalışan arkadaşlarıma ve kurulduğu ilk günden bu yana çalışan arkadaşlarıma; bu ortam ve yaşadıklarımız hayatlarımızı şekillendirme ve güzelleştirme konusunda ne kadar çok şey kattı…

Özgürlük ve dayanışma her birimizin ruhunda özel bir bir birey olduğumuza dair farkındalık yarattı ve bu farkındalık sayesinde kendimizi, hayatı, insanları özel bir yerden görmeye, anlamlı ilişkiler kurmaya başladık. Anlamlı ilişkiler kurabilmemiz sayesinde kırgınlıkları, dargınlıkları uzatmadan aştık. Daha çok kitap okumak ister olduk, daha çok etkinliğin içinde yer almak için adımlar attık. Hayata daha fazla karışmasak mı acaba diye kendimizi durdurabileceğimiz zamanlarda Mavi At’ta yüreklendirildik.

Ailemizle olan ilişkilerimizden arkadaşlarımızla olan ilişkilerimize kadar her yerde Mavi At’ın ruhunu hissetmeye başlayınca olmayan sesler karşısında ya da gerçekliğe uymayan düşünceler karşısında çözüm yolları bulduk. Her birimiz yaşadığımız sıkıntılar karşısında kendimize özgü çözüm yolları bulduk ve bazen birbirimize “sesler gelince ben meşgul olacak bir şey buluyorum ya da yürüyüşe çıkıyorum” diyerek  destek olduk.

Mavi At’ın  varlığı sayesinde içimizde açan çiçeklerin, beliren gökkuşağının, önemsediğimiz ve güvendiğimiz insanların değerini bildiğimizi düşünüyorum. Yedi sene birlikte “Mavi At Hep Koşsun” dileğiyle çarptı yüreklerimiz ve çarpacak nice senelerce…

Mavi At Kafe Kültür ve Yaşam Ortamı’nın yaşamasında emekleri olan Doç. Dr. Haldun Soygür’e ne kadar teşekkür etsem az… Aynı zamanda  Meral Taşkent’e özverisi, ilgisi, sevgisi, kattığı ve yaşattığı her duygu için teşekkür ediyorum.  Psikoloğumuz Fatoş Umman Canborgil’e şefkatli, ilgili, anlayışlı yaklaşımları için teşekkür etmek istiyorum. Perihan Güleç’e hepimize anne olduğu ve zor zamanlarda “bence deneyelim” dediği için teşekkür ediyorum. Zehra Kömürcü’ye, Mehtap Coşkun’a Mavi At’ın her anındaki koşuşturmaları, alın terleri ve kahkahaları için teşekkür ediyorum.

Yasemin Şenyurt